Hakkımızda

İzber Sigorta, 14 Haziran 2006 tarihinde Hasan Hüseyin Şengül ve Osman İmiroğlu ortaklığında kurulmuştur. Şirketimiz ,İzmir,Bergama ve İstanbul merkezli olmak üzere üç noktadan hizmet vermektedir.Şirketimiz Bireysel emeklilik,Hayat sigortaları,sağlık sigortaları,kasko,trafik,deprem sigortaları(dask),tarım ve hayvan sigortaları(tarsim),doktor-mali müşavir ve avukatlık sorumluluk sigortaları,nakliyat sigortaları ve all risk sigortaları olmak üzere tüm sigortacılık dallarında hizmet vermektedir. Firmamız son dönemde yaptığı anlaşmalarla, … Okumaya devam et “Hakkımızda”

İzber Sigorta, 14 Haziran 2006 tarihinde Hasan Hüseyin Şengül ve Osman İmiroğlu ortaklığında kurulmuştur.

Şirketimiz ,İzmir,Bergama ve İstanbul merkezli olmak üzere üç noktadan hizmet vermektedir.Şirketimiz Bireysel emeklilik,Hayat sigortaları,sağlık sigortaları,kasko,trafik,deprem sigortaları(dask),tarım ve hayvan sigortaları(tarsim),doktor-mali müşavir ve avukatlık sorumluluk sigortaları,nakliyat sigortaları ve all risk sigortaları olmak üzere tüm sigortacılık dallarında hizmet vermektedir.

Firmamız son dönemde yaptığı anlaşmalarla, çalıştığı Sigorta Şirketi sayısını 11’e çıkarmıştır.Tam yetkili A acentesi olarak çalıştığımız şirketler alfabetik sırayla, Aig Sigorta, AK sigorta, Allianz Sigorta, Anadolu Sigorta, Unico Sigorta , Axa Sigorta , Bnp Paribas Cardif Emeklilik ve Hayat, Gruopama Sigorta, Mapfre Genel Sigorta, Sompo Japan Sigorta,Ray sigorta,Orient sigortave Yapı Kredi Sigorta’dır.

Şirketimiz Bireysel Emeklilik ve Hayat sigortaları branşında Türkiye çapında dereceler elde etmiştir.Şirketimiz özelikle son iki yılda bireysel emeklilik üretimlerinde Türkiye birincisi ve ikincisi olarak bu branştaki rakipsizliğimizi perçinlemiştir.

2012 yılında acentemiz hayat sigortaları adet üretiminde hem aracı hemde acenteler bazında Türkiye 1. si olarak tamamlamıştır.Şirketimiz Bireysel sağlık sigortası üretiminde de Türkiye nin ilk 10 acentesinden biri olma başarısı göstererek bölgemizdeki bu branşta en iyi şekilde temsil etmektedir.İzber sigorta aynı zamanda 2012 yılı genel hedef tamamlamada %160 lık bir oranla hedef tamamlayarak büyük bir başarı elde etmiş ve aynı anda bir şirketten iki kişinin şampiyonlar klubü diye adlandırılan sigorta başarı klubüne girmesine hak kazanmıştır.

Şirket ortaklarından Hasan Hüseyin Şengül, meslek hayatına 2000 yılında Commercial Union hayat sigorta ile başlamıştır. Şirket bünyesinde başarılı performansıyla kısa bir sürede kıdemli ve uzman finansal danışmanlık görevlerine terfi etmiştir. Beş yıl süren Commercial Union (Aviva) deneyiminden sonra 2005 yılı Haziran ayında Ankara Emeklilik Karşıyaka şubesinde yönetici ve daha sonra Bursa Bölge müdürlüğü görevlerini üstlenmiştir.

Şirket ortaklarından Osman İmiroğlu ise çalışma hayatına 2005 yılı Haziran ayında Ankara Emeklilik Karşıyaka şubesinde Finansal Danışman olarak başlamıştır. Kısa sürede elde etmiş olduğu başarılar neticesinde uzman finansal danışman olarak Bursa bölgesine terfi etmiştir. Bu sırada birlikte aldıkları bir karar ile İzber Sigorta’yı kurmaya karar vermişlerdir.

İZBER SİGORTA LTD.ŞTİ. Şu Anda İzmir, İstanbul ve Bergama’daki ofisleriyle hizmet veren Türkiye’nin en Prestijli Sigorta Acentelerinden biridir.

Mesajınız İletildi

Mesajınız başarıyla bize ulaştı. Sizlerle en kısa sürede iletişime geçeceğiz. Teşekkür ederiz.

Mesajınız başarıyla bize ulaştı.

Sizlerle en kısa sürede iletişime geçeceğiz.

Teşekkür ederiz.

TAM BUĞDAY UNU İLE RAFİNE BEYAZ UNU ARASINDAKI FARK

Tam buğday unu, tanenin besin maddelerince, yani protein, yağ, vitamin ve minerallerce en zengin ruşeym ve alöron tabakalarını; besinsel lifler ve fitosteroller açısından en zengin kabuk tabakalarını da içine alacak şekilde öğütülerek üretilir. Rafine beyaz un sadece nişasta ve gluten bakımından zenginlik gösterir. Fonksiyonel özellikli bileşenlerden mahrumdur. Tam buğday unu ve ekmeği veya makarna gibi … Okumaya devam et “TAM BUĞDAY UNU İLE RAFİNE BEYAZ UNU ARASINDAKI FARK”

Tam buğday unu, tanenin besin maddelerince, yani protein, yağ, vitamin ve minerallerce en zengin ruşeym ve alöron tabakalarını; besinsel lifler ve fitosteroller açısından en zengin kabuk tabakalarını da içine alacak şekilde öğütülerek üretilir. Rafine beyaz un sadece nişasta ve gluten bakımından zenginlik gösterir. Fonksiyonel özellikli bileşenlerden mahrumdur.

Tam buğday unu ve ekmeği veya makarna gibi diğer ürünleri insan tabiatına ve sindirim sistemine en uygun gıda kaynağıdır. Buğdayın doğal özellikleri dışındaki düzenlemeler faydalılığını olumsuz yönde etkiler. Tam buğday unu ve ürünleri daha lezzetlidir. Buğday tanesinin tat ve aroma maddelerince en zengin bölümü beyaz un üretiminde kepekle birlikte ayrılır. Tam buğday unu yüksek besin değeri ve lezzete sahiptir. Tam buğday unu 4-5 kat daha zengin besinsel lif ve protein içeriği sebebi ile 100 gramı 339-340 kalori enerji verirken, nişasta bakımında zengin olan rafine beyaz un 364 kalori enerji sağlar. Tam buğday unu, rafine beyaz una göre 2-4 kat daha fazla vitamin ve mineral içerir. Tam buğday unu ile glisemik indeks 65-70’ten 50-55’lere düşer.

Tüm gıda maddelerinde olduğu gibi buğdayın koruma faktörleri de, besin maddelerince en zengin olan kabuk veya kepek tabakalarında saklanmıştır. Dolayısıyla tam buğday unu ekmeği ve unlu mamullerinde vitamin kayıpları çok daha düşüktür. Tam buğday unu uzun süre tok tutar. Anti obezite, antidiyabet, antikolesterol, antikanser, antiinfertilite ve antiaging özellikli fonksiyonel bileşenleri bünyesinde taşır. Rafine beyaz un bu özelliklerden mahrumdur.

https://www.selva.com.tr/saglikliyasam/index.php/tam-bugday-unu-ve-rafine-beyaz-un-arasindaki-farklar-nelerdir/ alınmıştır.

ÇAVDAR YEMEK İÇİN BEŞ ALTIN NEDEN

Süper besinler arasında yer alan çavdarın 100 gramı yaklaşık 40 gram kadar toplam lif, 2.5 gram kadar da çözünebilir lif içeriyor. E, B1, niyasin ve folik asit vitaminlerinden zengin olan çavdar; çinko, bakır, selenyum ve magnezyumun da en iyi kaynaklarından biri. Çavdarlı ekmek veya kek yediğinizde ağzınızda diğer tahıllara nazaran daha fazla salya salgılanıyor. Bu … Okumaya devam et “ÇAVDAR YEMEK İÇİN BEŞ ALTIN NEDEN”

Süper besinler arasında yer alan çavdarın 100 gramı yaklaşık 40 gram kadar toplam lif, 2.5 gram kadar da çözünebilir lif içeriyor. E, B1, niyasin ve folik asit vitaminlerinden zengin olan çavdar; çinko, bakır, selenyum ve magnezyumun da en iyi kaynaklarından biri. Çavdarlı ekmek veya kek yediğinizde ağzınızda diğer tahıllara nazaran daha fazla salya salgılanıyor. Bu da asitliği düzenleyerek diş ve diş etlerinde bulunan zararlı bakterilerin azalmasını sağlıyor. Özetle çavdar, tahmin edeceğinizden çok daha fazla sayıda sağlığı koruyucu biyoaktif bileşen içeriyor.

KOLON SAĞLIĞINI KORUR

Tüm tahıllarda bulunan diyet lifi bağırsağın üst kısmında sindirilmeden doğrudan sindirim sistemine geçer. Çavdar buğday ve yulaf gibi tahıllara nazaran daha fazla fermente olmamış lifi bağırsakta bırakır. Bu lifler ortamda bulunan su ile birleşerek dışkının hacminin daha fazla olmasını sağlar. Yapılan araştırmalara göre kronik konstipasyon sorunu olan kişilerin beslenmelerine bir ay dönüşümlü olarak 15 gram çavdar ve buğday kepeği ekleyerek dışkılama düzenlerine bakıldığında; çavdar tüketilen dönemde bağırsak sisteminin daha dengeli olduğu sonucu gözlemlenmiştir. Çavdar diğer tahıllara oranla ince bağırsaktan daha kısa sürede geçer. Bu da metabolizmayı düzenleyici bir etkide bulunur. Günde dört ince dilim çavdarlı ekmek tavsiye ederim. Unlarınızı çavdar unu ile değiştirin ve ev yapımı keklerinizi bol taze meyve ekleyerek hazırlayın. Pişman olmayacaksınız!

KALORİ YAKIMINI ARTIRIR

Yapılan araştırmalara göre çavdar ekmeği bağırsaklarda diğer yiyeceklerden gelen protein, yağ ve farklı besin bileşenleriyle kompleks oluşturuyor. Vücut bu yiyeceklerin besin değerlerine ulaşmak için daha fazla kalori harcıyor. Ayrıca çavdar içinde bulunan nişastanın bağırsaklarda enzimler tarafından parçalanmasının da diğer tahıllara göre daha uzun sürmesi kalori harcamasını arttırmakta zayıflama sürecinde çok etkin bir sonuçla vücudun yağ dokularının azalmasını sağlayabilmektedir.

İNSÜLİN İHTİYACINI AZALTIR

Yüksek lifli beslenmenin genelde pankreasta insülin üretimini azalttığını çoğumuz biliriz. Ancak çavdar ve yulafın beta glukan ve çözünebilir lif içeriklerinin yüksek olması nedeniyle diğer tahıllara nazaran salgılanan insülinin üretimini azalttıkları bulunmuştur. Her bir dilim çavdar ekmeği yüksek miktarda arabinoksilan adlı besin bileşeni içerdiğinden yemekle birlikte yenildiğinde tokluk kan şekerinin yükselmesini de önlemektedir. Farklı araştırmalar düzenli çavdar ürünlerinin yenilmesinin vücudun kalori yakım ayarlamasında da bir denge oluşturduğunu bildirmektedir.

TOK TUTAR

Çavdar lignan denilen kompleks bir karbonhidrat içerdiğinden mide ve bağırsaklarda tokluk reseptörlerini hızlı uyarıcı etki göstererek doyuma kolaylaşmasını sağlamaktadır. Lignan midede; mide suyu ve yiyeceklerle alınan sıvı ile hacim kazanarak tokluğu tetikleyici etkiyi mekanik olarak da sağlayabiliyor. Zayıflama diyetlerinizde çavdarlı ekmek yiyebileceğiniz gibi çavdar kepeğini de 1-2 yemek kaşığı olarak çorba ya da yoğurdunuza ekleyebilirsiniz.

KOLESTER OLÜ DÜŞÜRÜR

Çavdar yendikten sonra bağırsaklarda safra asitlerinin konsantrasyonunu diğer tahıl tanelerine göre daha fazla artırır. Bu da kolesterol seviyesini safra asitlerine bağlayarak vücuttan atımını kolaylaştırıp kanda da düşmesini sağlıyor. Yulaftan daha etkili kolesterol düşürmeye etkin olan çavdar kötü huylu kolesterolün de oksidasyonunu sağlayarak kalbe giden tüm damarların kolesterolden arınmasını sağlıyor.

http://www.sabah.com.tr/cumartesi/2014/12/20/cavdar-yemek-icin-bes-altin-neden alınmıştır.

ÇAVDAR UNU VE FAYDALARI

Çavdar tam buğday ürünlerinden sonra en değerli tahıl. Toplam diyet lifi açısından beslenmenin de en önemli kaynaklarından. Tok tutan ve kalori yakan çavdarı sofranızdan eksik etmeyin. Süper besinler arasında yer alan çavdarın 100 gramı yaklaşık 40 gram kadar toplam lif, 2.5 gram kadar da çözünebilir lif içeriyor. E, B1, niyasin ve folik asit vitaminlerinden zengin … Okumaya devam et “ÇAVDAR UNU VE FAYDALARI”

Çavdar tam buğday ürünlerinden sonra en değerli tahıl. Toplam diyet lifi açısından beslenmenin de en önemli kaynaklarından. Tok tutan ve kalori yakan çavdarı sofranızdan eksik etmeyin.

Süper besinler arasında yer alan çavdarın 100 gramı yaklaşık 40 gram kadar toplam lif, 2.5 gram kadar da çözünebilir lif içeriyor. E, B1, niyasin ve folik asit vitaminlerinden zengin olan çavdar; çinko, bakır, selenyum ve magnezyumun da en iyi kaynaklarından biri. Çavdarlı ekmek veya kek yediğinizde ağzınızda diğer tahıllara nazaran daha fazla salya salgılanıyor. Bu da asitliği düzenleyerek diş ve diş etlerinde bulunan zararlı bakterilerin azalmasını sağlıyor. Özetle çavdar, tahmin edeceğinizden çok daha fazla sayıda sağlığı koruyucu biyoaktif bileşen içeriyor.

KOLON SAĞLIĞINI KORUR
Tüm tahıllarda bulunan diyet lifi bağırsağın üst kısmında sindirilmeden doğrudan sindirim sistemine geçer. Çavdar buğday ve yulaf gibi tahıllara nazaran daha fazla fermente olmamış lifi bağırsakta bırakır. Bu lifler ortamda bulunan su ile birleşerek dışkının hacminin daha fazla olmasını sağlar. Yapılan araştırmalara göre kronik konstipasyon sorunu olan kişilerin beslenmelerine bir ay dönüşümlü olarak 15 gram çavdar ve buğday kepeği ekleyerek dışkılama düzenlerine bakıldığında; çavdar tüketilen dönemde bağırsak sisteminin daha dengeli olduğu sonucu gözlemlenmiştir. Çavdar diğer tahıllara oranla ince bağırsaktan daha kısa sürede geçer. Bu da metabolizmayı düzenleyici bir etkide bulunur. Günde dört ince dilim çavdarlı ekmek tavsiye ederim. Unlarınızı çavdar unu ile değiştirin ve ev yapımı keklerinizi bol taze meyve ekleyerek hazırlayın. Pişman olmayacaksınız!

KALORİ YAKIMINI ARTIRIR
Yapılan araştırmalara göre çavdar ekmeği bağırsaklarda diğer yiyeceklerden gelen protein, yağ ve farklı besin bileşenleriyle kompleks oluşturuyor. Vücut bu yiyeceklerin besin değerlerine ulaşmak için daha fazla kalori harcıyor. Ayrıca çavdar içinde bulunan nişastanın bağırsaklarda enzimler tarafından parçalanmasının da diğer tahıllara göre daha uzun sürmesi kalori harcamasını arttırmakta zayıflama sürecinde çok etkin bir sonuçla vücudun yağ dokularının azalmasını sağlayabilmektedir.

İNSÜLİN İHTİYACINI AZALTIR
Yüksek lifli beslenmenin genelde pankreasta insülin üretimini azalttığını çoğumuz biliriz. Ancak çavdar ve yulafın beta glukan ve çözünebilir lif içeriklerinin yüksek olması nedeniyle diğer tahıllara nazaran salgılanan insülinin üretimini azalttıkları bulunmuştur. Her bir dilim çavdar ekmeği yüksek miktarda arabinoksilan adlı besin bileşeni içerdiğinden yemekle birlikte yenildiğinde tokluk kan şekerinin yükselmesini de önlemektedir. Farklı araştırmalar düzenli çavdar ürünlerinin yenilmesinin vücudun kalori yakım ayarlamasında da bir denge oluşturduğunu bildirmektedir.

TOK TUTAR
Çavdar lignan denilen kompleks bir karbonhidrat içerdiğinden mide ve bağırsaklarda tokluk reseptörlerini hızlı uyarıcı etki göstererek doyuma kolaylaşmasını sağlamaktadır. Lignan midede; mide suyu ve yiyeceklerle alınan sıvı ile hacim kazanarak tokluğu tetikleyici etkiyi mekanik olarak da sağlayabiliyor. Zayıflama diyetlerinizde çavdarlı ekmek yiyebileceğiniz gibi çavdar kepeğini de 1-2 yemek kaşığı olarak çorba ya da yoğurdunuza ekleyebilirsiniz.

KOLESTROLÜ DÜŞÜRÜR
Çavdar yendikten sonra bağırsaklarda safra asitlerinin konsantrasyonunu diğer tahıl tanelerine göre daha fazla artırır. Bu da kolesterol seviyesini safra asitlerine bağlayarak vücuttan atımını kolaylaştırıp kanda da düşmesini sağlıyor. Yulaftan daha etkili kolesterol düşürmeye etkin olan çavdar kötü huylu kolesterolün de oksidasyonunu sağlayarak kalbe giden tüm damarların kolesterolden arınmasını sağlıyor.

TÜRKİYE’NİN BUĞDAY ATLASI

Türkiyenin Buğday Atlası Yedi milyarı aşan dünya nüfusunun gıda güvenliği açısından yaşamsal öneme sahip tahıl bitkisi buğday, aynı zamanda yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin en değerli yapı taşlarından biridir. Buğday dünyada en fazla üretimi yapılan bitkidir. Aynı zamanda milyonlarca insanın geçim kaynağıdır ve çok sayıda sanayi ürününün de hammaddesidir. Bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu en temel sorunlardan … Okumaya devam et “TÜRKİYE’NİN BUĞDAY ATLASI”

Türkiyenin Buğday Atlası Yedi milyarı aşan dünya nüfusunun gıda güvenliği açısından yaşamsal öneme sahip tahıl bitkisi buğday, aynı zamanda yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin en değerli yapı taşlarından biridir. Buğday dünyada en fazla üretimi yapılan bitkidir. Aynı zamanda milyonlarca insanın geçim kaynağıdır ve çok sayıda sanayi ürününün de hammaddesidir. Bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu en temel sorunlardan biri gıda güvenliği, sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilmek için herkesin her an ekonomik ve fiziki açıdan yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi olarak tanımlanır. Gelecek kuşakların gıda güvenliği, başta buğday olmak üzere dünya üzerindeki tahıl çeşitliliğinin korunmasına ve geliştirilmesine bağlı.

Tüm dünyada üretimi yapılan buğdayın ilk kez Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Karacadağ yakınlarında kültüre alındığı biliniyor. Türkiye’deki tahıl üretiminin büyük bir kısmını buğday oluşturuyor ve yaklaşık 2,9 milyon işletme tarafından yılda toplam 20 milyon ton buğday üretiliyor. Doğu Karadeniz kıyı şeridi dışında ülkemizin hemen hemen her yerinde yetiştirilen buğday, toplam tarım alanlarının yüzde 26,5’ini oluşturuyor. Türkiye’nin Buğday Atlası, ülkemizdeki buğday zenginliğinin ve çeşitliliğinin üreticiler, tüketiciler ve toplum nezdinde daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor. Bu çalışmayı buğday konusunda yapılan diğer birçok bilimsel araştırma ve yayından farklı kılan, buğdayın botanik, ekoloji, gıda güvenliği, kültür, beslenme ve insan sağlığı gibi çok yönlü ele alınmasıdır.

http://www.wwf.org.tr/?6140 sitesinden alınmıştır.